Çocuklarda kaygı yaşadıkları durumlarda korku olarak çocuklar tarafından bize yansıtılabilir. korku; mevcut anda var olan tehlikelere karşı hissettiğimiz ve nesnesi olan bir duygudur. Kaygı ise gelecekte oluşabilecek ve çoğu zaman nesnesi ve kaynağı belirsiz olan bir duygudur. . Çocukların hayal dünyaları oldukça zengindir bu yüzden de zaman zaman bazı durumlardan korku duymaktadırlar. Yüksek ses, canavar, yeni durumlara alışma gibi.. Bazen birinden duyarlar bazende şahit olurlar böylece sosyal öğrenme dediğimiz korku kaydedilmiş olur. 6 aylık bebek gürültüden, 1 yaşındaki bebek anne ve babası dışındaki yabancılardan, 4 yaşındaki çocuk canavarlardan, 9 yaşındaki çocuk hırsızlardan, 12 yaşındaki ergen adet döngüsünden korkabilir. Birçok duygu gibi korku da normal bir durumdur. Korku duygusu bireyi savaş yada kaç durumuna alıştırmaktadır. Tehlike anlarında bireyi korumayı sağlamaktadır.
Anne ve babalar çoğunlukla bu durumlarda ne yapacaklarını bilemezler. “Bunda korkulacak ne var ki?” gibi söylemler çocuğun anlaşılmadığını hissettirdiği için bir sonraki baş edemediği bir durumla karşılaştığında çocuk artık ebeveyne sorununu dile getirmeyecektir. Var olan mevcut korkusu da dinmeyecektir. Çocuk ile birlikte “Eyvah ben şimdi nasıl çözerim?” gibi endişelenen anne babalar ise çocuklarına korkulacak bir durum olduğunu ve bu duygunun devam etmesi gerektiği ile ilgili mesaj vermiş olmaktadırlar.
Peki bu durumlarda anne ve babalar ne yapabilirler?
Çocuğa korku yaşadığında yapılması gerekenler:
Çocuğa duygular oyun aracılığı öğretilebilir ve bu duyguların bedenimizin neresinde olduğu keşfettirilir.
Çocuk ile birlikte hikaye oluşturabilir yada var olan korku kitaplarından yararlanılabilir.
Korkusunu yenmek için canlandırma yapılabilir.
Çocukların etkilenecekleri kitap,oyun gibi dış faktörlere dikkat edilmelidir.
Korkunun alt yapısında çocuğun başka bir ihtiyacı olup olmadığı bakılmalıdır.
Ona güç simgesi çizdirerek korkusu ile nasıl baş edilebilir öğretilebilir.